Ekonomik istikrar bir piyasada fiyatlar genel seviyesinin yükselme veya düşme eğiliminde olmaması ve bununla beraber tam istihdamın sağlanması durumudur. Bunun dışındaki durumlara ise ekonomik istikrarsızlık adı verilir. Yani Ekonomik istikrarsızlık durumunda piyasalarda enflasyon veya deflasyon görülürken bunlara işsizlik eşlik eder.
Bir piyasada alınıp satılan mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki yükselmeye enflasyon, düşmeye ise deflasyon adı verilir. Ancak günümüzde %1-3 bandındaki enflasyon yani ılımlı enflasyon piyasaların işleyişi açısından olumlu kabul edilir bu sebeple ekonomik istikrarsızlık olarak kabul edilmez.
Öte yandan aktif işgücü (15-65 yaş arası) içinde olan, cari ücret seviyesinde çalışmaya razı olmakla beraber iş bulamayan kişilere de işsiz diyoruz. Bu işsizleri belli bir üretime katılan veya katılmaya hazır işgücüne oranlarsak bulduğumuz oran ise bize işsizlik oranını veriyor.
İŞSİZLİK ORANI= İŞSİZ SAYISI / İŞGÜCÜ
Fakat istihdama ilişkin tek önemli veri işsizlik oranı değildir. Dikkat ederseniz işsiz olabilmeniz için iş arıyor olmanız gerekir. Ancak örneğin ev hanımları, örneğin öğrenciler, örneğin iş aramaktan bir sebeple vazgeçmiş kişiler işgücü içinde olmakla beraber çalışmamaktadır. işte bu veriye ulaşabilmek adına işgücüne hangi oranla katıldığımızı inceleriz.
İŞ GÜCÜNE KATILIM ORANI = İŞGÜCÜ / ÇALIŞMA ÇAĞINDAKİ NÜFUS
İş gücüne katılım oranı ne kadar yüksekse emeğin iş hayatına girme önündeki engelleri o denli düşüktür denebilir, ancak iş gücüne katılım oranı düşükse o ülkede ya çok zengin doğal maden yatakları vardır (BAE, Suudi Arabistan vb) ya da toplumun belli bir kesiminin işgücüne katılmasının önünde ciddi engeller vardır. Kadınlar gibi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder