Özetle talep esnekliği bir malın fiyatındaki %1 değişimin talep edilen miktarda % kaç değişiklik olduğunu göstermektedir.
Matematiksel ifade ile,
talep esnekliği= Talep edilen miktardaki değişim / fiyattaki değişim ile bulunabilir.
Bu formülden yola çıkarak örneğin suyun talep esnekliğinin 0'a yakın olduğunu söyleyebiliriz.
Gelelim Bein Sport'un durumuna. Bilmeyenler için Bein Sport spor müsabakalarının yayıncı tekeli. Şampiyonlar ligi maçlarını Türkiye'de yayınlayabilmek için UEFA'dan maçın haklarını euro cinsinden satın alıyor. Bu haliyle Bein Sport, UEFA ile kurduğu ilişkide tüketici (talep eden) pozisyonunda. Öte yandan, Bein Sport bu maçı Türkiye'de yayınlayarak reklamlardan TL geliri elde ediyor. Bu haliyle Bein Sport, biz taraftarla kurduğu ilişkide üretici (arz eden) pozisyonunda.
Maç yayınları zorunlu yani biolojik hayatın devam edebilmesi için şart olan bir mal olsaydı mevcut durumda hiç bir sorun çıkmayacaktı. Çünkü Bein Sport artan maliyet artışını aynen fiyata yansıtabilecekti. Ancak maç yayınlarının talep esnekliği yüksektir ve fiyat değişimlerine duyarlıdır. Bu sebeple Bein Sport bir su satıcısı gibi rahatlıkla fiyatını arttıramaz. Maliyet artışını doğrudan fiyata yansıtamaz. Bein Sport'un satın alma maliyetleri kurdaki yukarı yönlü dalgalanma yüzünden artmakta, öte yandan gelirleri de TL değer kaybettiği için azalmaktadır. Bu tip durumlarda şirketlerin rasyonel davranışı "kar yoksa üretim de yok" diyerek piyasadan çekilmektir.
Enflasyonist kriz ortamlarında yatırım yapılacak en verimli sektörler zorunlu mal ve hizmetlerin yani talep esnekliği düşük malların sektörleridir. Yakın zamanda ithalata bağımlı ve talep esnekliği yüksek mal satan elektronik eşya, ithal giyim vb. sektörlerde daha büyük iflaslar göreceğiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder